1 Şubat 2016 Pazartesi

Sevecen Grip

Sert bir kışın ortasında ayrı düşmüştü gribiyle. Şiddetli geçimsizlik baş göstermiş ve gribiyle yollarını ayırmıştı Gregor Hamit. Bazı günler çevresindeki eş dosta uğruyor, onu kıskandırmaya çalışıyor, yanından geçtikçe pasvermez ve umursamaz tavırları ile kötü kötü gülüyordu gribi. Gregor Hamit, hiç aldırış etmiyor gibi davranarak mutluluk ifadeleri ile daha çok sinirlendiriyordu gribi. Uzun bir ayrılık yaşamışlardı ve bahara doğru tamamen gözden kaybolmuştu grip. Bırakıp gitmişti, unutmuştu onu. Taki denk geldiği o güne kadar. İşinde son günüydü ve Ramazan'a iki gün kalmıştı. Sabah uyandığı vakit, üzerine ağır bir halsizlik hissetmişti. Gribin masumca bir selam verişiydi bu halsizlik. O an kendine gelmiş, anlamıştı ne olduğunu. Daha ziyade geldiğini hissetmişti. Ayrılık son bulmuş, tüm kırgınlıklar ortadan kalkmıştı anlaşılan. Onu sevecen bir mutlulukla tüm kemiklerine kadar hissetmişti. Hele ki felç geçirir gibi yüzünde bırakmış olduğu o ağrı yok muydu? Bambaşka bir duyguydu bu. Bundan oldukça haz duyuyordu Gregor Hamit. Sonuçta sevgiliden gelen her şey kutsal değil miydi? Gribin gelişi çok şiddetli olmasına rağmen mutluydu. Bir kez daha unutulmadığını, hatırlandığını ve her zaman hatırlanacağını fark etmişti. Gücünü yitirmiş de olsa dostunun gelişiyle hayatına devam etmişti Gregor Hamit. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Korona mı insan mı?

Merhaba çok değerli arkadaşlar, size iyi niyetimle azıcık da olsa kendimden bahsedeceğim. Yalan söylemeyeceğim, insanlardan hatta insanlıkta...